1. Haberler
  2. Sağlık
  3. “Çay ve kahve suyun yerini tutar” hatasına düşmeyin!

“Çay ve kahve suyun yerini tutar” hatasına düşmeyin!

featured
cay-ve-kahve-suyun-yerini-tutar-hatasina-dusmeyin.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yaz aylarıyla birlikte günler uzuyor, enerjimiz artıyor ve açık havada daha çok zaman geçiriyoruz. Ancak güneşe ve sıcağa fazla maruz kaldığımızda istenmeyen tablolar gelişebiliyor.  Bu sorunlar; hafif baş dönmesinden sıcak şokuna, sıcak çarpmasına bağlı solunum ve dolaşım problemlerine, hatta çok ağır durumlarda komaya kadar gidebiliyor. Yaz sıcaklarında alınacak basit önlemlerin sağlığımızı korumadaki önemini vurgulayan Acıbadem Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Batmacı, “Gün içinde hafif bir baş ağrısı, nedensiz yorgunluk ya da uyku hali sorunu yaşıyorsanız, bu belirtiler sıcak çarpmasının size verdiği ilk sinyalleri olabiliyor. Terliyken klima önünde oturmak, öğle saatlerinde uzun yürüyüş yapmak veya günde sadece 1-2 bardak su içmek önemsiz gibi görünse de tansiyondan güneş çarpmasına kadar birçok sorunun temelini oluşturuyor. Oysa birkaç basit önlemle tüm bu riskler önlenebilir” diyor. 

Tehlikeli saatlere dikkat edin

Yaz sıcakları herkesi etkiliyor ama yaşlılar, çocuklar, hamileler ve kronik hastalığı olanlar çok daha fazla savunmasız kalıyor.  Güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği özellikle 11:00-16:00 saatleri arasında güneşe çıkmaktan kaçınmanız gerekiyor. Evinizi serin tutmak için güneşlik ve perdeleri kapatın, ortamı sık sık havalandırın, mümkünse dışarıda yapılması gereken işleri sabah erken ya da akşam saatlerine bırakın.

Klimaya doğrudan maruz kalmayın

Yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarında imdadımıza yetişen klimaların doğru kullanılması da çok önemli. Zira, klimalar hatalı kullanıldıklarında hasta edebiliyor. Klimaların dikkatli kullanılması gerektiğinin altını çizen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Batmacı, “Klimaya doğrudan maruz kalmayın, terliyken önünde oturmayın, ortamı aşırı soğutmayın,  vücut ısınız yüksekken bir anda soğuk ortama geçmeyin. Ayrıca klima temizliğini düzenli olarak yaptırın. Aksi takdirde bilinçsiz klima kullanımının yol açtığı üst solunum yolu enfeksiyonları başta olmak üzere, bir çeşit akciğer enfeksiyonu olan lejyoner hastalığı gibi bazı hastalıklar ortaya çıkabiliyor” diyor.

“Çay ve kahve suyun yerini tutar” hatasına düşmeyin!

Yazın vücut, terleme ve buharlaşma yoluyla hızla sıvı kaybediyor. Bu yüzden, vücut ağrılığınıza, yaşınıza, varsa eşlik eden hastalıklarınıza, cinsiyetinize, çalıştığınız iş ve yaptığınız spora bağlı olarak, kabaca her gün 2-3 litre su içmeniz çok önemli. Bu günlük içilecek olan su miktarı, bahsedilen faktörlerle kişiden kişiye değişebiliyor.  Çay, kahve ya da meşrubat, suyun yerini tutmadığı gibi vücutta su kaybını daha da artıracağından böyle bir hataya düşmeyin. Maden suyu, kaybedilen mineralleri yerine koymak için güzel bir seçenek olabiliyor, ancak onun da fazlası mineral dengesizliklerine neden olabileceği için fazla tüketmemek gerekiyor.  Vücut ısınızı dengelemek amacıyla çok soğuk ve buzlu içeceklerden uzak durmanız da önem taşıyor. 

Hafif ve ferah öğünler tercih edin

Sıcak havalarda ağır ve yağlı yemekler vücutta ısıyı artırıyor ve sindirimi zorlaştırıyor. Bu nedenle, yaz aylarında sebze ağırlıklı, az yağlı ve bol su içeren yemekleri tercih edin. Porsiyonları küçültmek, sık ama hafif öğünlerle beslenmek hem serinlik hem de sindirim rahatlığı sağlıyor. Her fazla kalorinin vücutta ekstra ısı üretimine neden olduğunu da unutmayın.

Güneşe karşı koruyucu kalkan oluşturun

Güneş çarpmasından korunmak için güneş ışınlarını daha fazla çeken siyah, dar ve sentetik kıyafetler yerine; açık renkli, ferah ve pamuklu giysileri tercih edin. Koruyucu kremlerin sadece plajda değil, günlük yaşamda da kullanılması gerektiğini vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Batmacı, “Geniş kenarlı şapka, UV ışınlarından koruyan güneş gözlüğü ve güneş koruyucu krem kullanın. Hatta UV korumalı giysiler de güneşe fazlaca maruz kalınan saatlerde uygun olabilir. Özellikle benleri ya da cilt hastalığı olanların ve açık tenli kişilerin, hipertansiyon ya da kalp hastalığı olanların  güneşten korunmaları çok daha kritik bir rol oynuyor” sözleriyle uyarıda bulunuyor. 

Spor yaparken bu hataya düşmeyin!

Spor yapmak sağlığımız için faydalı olsa da güneşin yakıcı etkisinden kaçınmak amacıyla zamanlamaya dikkat edin. Gün içinde yoğun efor yerine, güneş ışınlarının yeryüzüne dik gelmediği saatlerde, örneğin sabahları yürüyüş, akşam saatlerinde yüzme gibi aktiviteleri tercih edin.  Zira, öğle saatlerinde aşırı efor sarf etmek sıcak çarpmasına neden olabiliyor. Terlemeyle kaybedilen suyu yerine koymaya özen gösterin. Ayrıca aşırı egzersizin, vücudun susuz kalması ve sıcakla birleştiğinde çarpıntı ile bayılmalara yol açabileceğini unutmayın.

Günde birkaç kez ılık suyla duş alın

Günde birkaç kez ılık suyla duş almak hem cildi rahatlatıyor hem de vücut ısısını dengeliyor. Duş alma imkanınız yoksa ellerinizi, ayaklarınızı, yüzünüzü ve ensenizi soğuk suyla yıkamanız hızlı bir serinleme sağlıyor. Ayrıca nemli bir bezle bilek ve ense bölgenize hafif tampon yapmanız da ani sıcak basmalarını hafifletebiliyor.

Park halindeki araçlar yaşamsal tehlike oluşturuyor
Yaz aylarında kapalı araçlar; çocuklar, yaşlılar ve hayvanlar için hayati tehlike oluşturuyor.   Zira, güneş altında bırakılan araçların içleri dakikalar içinde 50°C’ye çıkabiliyor, camları hafif aralamak bile ısıyı düşürmeye yetmiyor. Bu nedenle, hiçbir canlıyı, havasız bir araç içinde yalnız başına bırakmayın, araca binmeden önce iç ortamı mutlaka havalandırın. 

—–Kutu bilgisi——

Halsizlik ve bulantı güneş çarpmasının habercisi!

Aşırı sıcaklar ve kavurucu güneş nedeniyle güneş çarpmasının sık yaşandığına işaret eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Batmacı, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Güneş çarpması; halsizlik, bulantı, görme değişiklikleri, baş ağrısı, baş dönmesi, uyku hali  ve kendini kötü hissetme gibi belirtilerle sinyal veriyor. Böyle bir durumda, kişiyi hemen serin, hava akımı olan ve gölgeli bir ortama almanız, giysilerini gevşetmeniz, vücudunu soğutmaya çalışmanız gerekiyor. Bilinci kapalı ve şuuru dalgalı ise mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna götürmelisiniz. Ayrıca bilincin kapalı olması halinde kesinlikle su içirmeye çalışmayın, aksi halde tamamen iyi niyetle içirmeye zorladığınız su, kişide ciddi akciğer enfeksiyonlarına, solunumun tamamen durmasına neden olabiliyor. Bilinç kaybı zaten ciddi bir durumdur, evde asla kendi başınıza çözmeye çalışıp, zaman kaybetmeyin.”

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“Çay ve kahve suyun yerini tutar” hatasına düşmeyin!

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Kuten Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin